Rezidüel, genellikle bir tedavi ya da cerrahi müdahale sonrası vücutta kalan kalıntı anlamına gelir. Tıbbi anlamda, rezidüel, bir hastalık ya da rahatsızlık nedeniyle normal olarak beklenen bir durumun geri kalan veya artık devam eden belirtilerini ifade eder.
Rezidüel terimi, özellikle kronik rahatsızlıklar için kullanılır. Örneğin, bir kişinin astımı varsa, tedavi sonrasında bile öksürük, hırıltı ve nefes darlığı belirtileri kalabilir. Bu belirtilere astımın rezidüel etkileri denir. Benzer şekilde, depresyon tedavisi sonrasında, kişi hala düşük ruh hali veya enerji seviyeleri gibi semptomlar yaşayabilir.
Rezidüel ayrıca, cerrahi müdahale sonrası vücutta kalan dokular veya organlar için de kullanılır. Örneğin, bir kişinin kısmi bir tiroid bezi rezeksiyonu geçirdiğini varsayalım. Kalan tiroid dokuları, vücutta kalan rezidüel tiroid dokusu olarak adlandırılır.
Bazı durumlarda, bir hastalık ya da rahatsızlık, tedavi sonrasında tamamen yok olmayabilir. Bu durumda, kalan semptomlara veya belirtilere “rezidüel hastalık” denir. Örneğin, kanser tedavisi sonrasında hastanın tüm kanser hücreleri yok edilmiş olsa bile, bazı durumlarda hastada hala kanserle ilgili semptomlar kalabilir. Bu semptomlara rezidüel kanser denir.
Rezidüel, bir hastalık veya rahatsızlığın daha uzun vadeli takibinde de kullanılabilir. Örneğin, bir hastalığın tedavisi tamamlandıktan sonra, bir kişinin düzenli kontrollerde hastalığın geri dönüp dönmediği kontrol edilebilir. Bu kontrollerde var olan semptomlara ya da hastalığın geri dönmesine ilişkin işaretlere “rezidüel belirtiler” denir.
Sonuç olarak, rezidüel terimi, genellikle bir tedavi sonrasında vücutta kalan semptomları veya doku kalıntılarını ifade eder. Kronik hastalıklar, cerrahi müdahaleler ve kanser tedavisi gibi durumlarda sıkça kullanılır. Bu durumlar için, rezidüel belirtiler ve rezidüel hastalık terimleri de kullanılır.